Mehmet Akif Ersoy Sözleri

Mehmet Akif Ersoy Sözleri Türk dünyasının yetiştirmiş olduğu en büyük şairlerden ve İstiklal Marşı’mızın yazarı olan Mehmet Akif Ersoy’un söylemiş olduğu en etkileyici sözleri sizler için bu sayfamızda hazırladık. Bu sayfamızdaki anlamlı Mehmet Akif Ersoy sözlerini okurken çok etkileneceksiniz. Çünkü Mehmet Akif Ersoy’un muhteşem sözleri bu sayfamızda bulunmaktadır. Ayrıca bu sayfamızdaki Mehmet Akif Ersoy’un harika sözlerini facebook, twitter, instagram ve whatsapp yoluyla tüm sevdiklerinizle rahatlıkla paylaşabilirsiniz. Öneri ve eleştirilerinizi bekliyoruz.

Mehmet Akif Ersoy Sözleri

Cehennem de olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz, bu yol ki hak yoludur dönmek bilmez yürürüz.

Hatırlar mısın doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi âIem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem…

Medeniyet dediğin açmaksa bedeninin her yerini… Desene hayvanlar senden daha medeni.

Mehmet Akif’e sormuşlar. Bu ülke ne zaman gelişir diye” o’da cevap vermiş; “Cuma namazına gelen cemaat, sabah namazına da geldiği zaman.

Artık ikiyüzlüleri sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.

İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece. Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; sen ömür boyu hayret ediyorsun.

Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren, bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren.

Ey âdemoğIu bu devir ve Devran’da içinizde hakkı ve hukuku bilen çoktur. Yaptığınız işte hile çok İslamiyet’i sorup da arayan ve yaşayan yoktur.

Budur cihanda en beğendiğim meslek; sözün ödün olsun hakikat sozlersitesi.com olsun tek.

AsIını gizleyemez insan, giydiği kaftanlarla. Bilmez ama kendini kandırır, söylediği yalanlarla!

Ya rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı, mahşerde mi biçarelerin, yoksa felahı.

Yumuşak huyIu isem kim demiş uysal koyunum; kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum.

Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu, nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu!

Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.

Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak, alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.

Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya miIIiyet nedir öğretmişiz.

Gamsız insanlara eğlence gelirmiş yaşamak; yüreğin hisIi mi işkencedesin, talihe bak.

Şehamet dini, gayret dini, ancak Müslümanlıktır. Hakiki Müslümanlık en büyük kahramanlıktır.

AsIını gizleyemez insan, giydiği kaftanlarla. Bilmez ama kendini kandırır, söylediği yalanlarla!

Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, bir hiIâI uğruna yâ rab, ne güneşler batıyor.

Irzımızdır çiğnenen, evIâdımızdır doğranan. Hey sıkılmaz, ağlamazsan bâri gülmekten utan.

Konuşmak bir mana ise susmak bin bir mana. Herkes konuşmasına konuşur lakin sükut yürekli olana.

Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim, inan ki, her ne demişsem görüp de söylemişim.

İki insan çeşidi vardır: zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen, zaman geçtikçe yüzsüzleşen.

Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.

Şarka bakmaz, garbi bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.

Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. TopIu vurdukça yürekler onu top sindiremez.

Bekayı hak tanıyan, sa’yi bir vazife bilir, çalış, çalış ki beka sa’y olursa hak edilir.

ZuImü alkışlayamam, zalimi asla sevemem gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne.

İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin, ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.

Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi.

Sade bir sözdür fakat hikmetlerin en mücmeli: bir halas imkânı var: ahlakımız yükselmeli, yoksa pek korkunç olur katmerleşip hüsranımız… Çünkü hem dünya gider, hem din, eğer yapmazsanız.

Nasihatim sana: herzeyle iştigali bırak; adamlığın yolu nerdense, bul da girmeye bak.

Ne Araplık ne Türklük kalacak aç gözünü, sozlersitesi.com dinle peygamberi zişanın ilahi sözünü. Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize? Fikri kavmiyeti şeytan mı soktu zihninize?

Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi.

İsIâm’ı elinden tutacak, kaldıracak yok. Nâ-hak yere feryat ediyor: âcize hak yok! Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi? Ağzım kurusun. Yok, musun ey adI-i iIâhî!

Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar: dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar!

Tek hakikat var, evet, bellediğim dünyadan, elli, altmış sene gezdimse de, şaşkın şaşkın: hepimiz kendimizin, bağrı yanık, aşıkıyız; sade, i’lanı çekilmez bu acaib aşkın!

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.

Adam mısın: ebediyen cihanda hürsün, gez; yular takıp seni bir kimsecikler sürükleyemez. Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere; küfür savurma boyun kestiğim semercilere.

Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

İki üç balta ayırmaz bizi mazimizden. Ağacın kökü mademki derindir cidden, dalı kopmuş, ne olur gövdesi gitmiş, ne zarar o, bakarsın, yine üstündeki edvarı yarar, yükselir, fışkırıp, afak-ı perişanımıza; yine bir vaha serer kavrulan imanımıza.

Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım, boğamazsam hiç olmazsa kovarım.

Adamın biri Akif’e yaklaşarak sorar: Affedersiniz, sizin için baytar diyorlar. Akif hiç istifini bozmadan cevap verir: Evet, yoksa bir yeriniz mi ağrıyordu.

Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.

Eski dünya, yenidünya, bütün akvam-ı beşer kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, Ostralya ile beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, Iisanlar, deriler rengârenk; sade bir hadise var ortada: vahşetler denk.

Bize çağ dışı diyorlar doğrudur; çağlar açtık, çağlar kapattık. Çağlar bizden geri.

Bir dost mecIisinde Mehmet Akif gayet hararetli bir şeyler anlatmaktadır. Sonradan görme zenginin biri bu mecIise gelir selam verir ancak herkes Akif’i dinlediğinden kimse duymaz selamı ve almazlar dolayısıyla. Adam Akif’e sataşmak için: O üstat ne salIıyorsun yine der. Akif istifini bozmadan: Senin ne kadar iyi bir insan olduğunu salIıyorum.

İslam’ı öyle yaşa ki akıllar dursun. Sen ona buna değil Allah’a kuIsun.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir