Duygusal Yazılar Bu güzel sayfamızda sizler için en etkileyici duygusal yazıları hazırladık. Sayfamızdaki anlamlı duygusal yazıları facebook, twitter ve whatsapp ile sevgilinizle ve sevdiklerinizle rahatlıkla paylaşabilirsiniz.

Duygusal Yazılar

Hep kötüyüm. Nasılsın? Diye soran sen olmadıkça.

Yalnızlık, zannetmeyin ki kimsesiz olmaktır. Asıl yalnızlık kimsen var iken kimsesiz kalmaktır.

Gitmenin hası dönüşsüz olanıdır.

Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.

Kırma be kalbimi! Nasıl olsa bir gün duracak; seninki de, benimki de.

Allaha emanet ol dedi ve gitti. Güldüm. Zaten ondan başka kimim var ki? Dedim.

Şeytana kafamdakileri anlattım, yapma günah dedi.

Adam yerine koyduğum insanları neden koyduğum yerde bulamıyorum.

Senin için ölürüm diyen; başkası için yaşarmış.

Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi, bizimkisi aşktı gerisi hikayeydi.

Nasılsın diye mesaj atsa iyiyim diye kitap yazarım.

Unut, demekten daha büyük bir küfür yoktur benim yüreğimin lugatında.

Bu gün çektiğin acı yarın sana güç olarak geri dönecek.

Arzularını ve korkularını ortadan kaldır. Artık senin için hiç bir zalim kalmaz.

Zamana bırakınca, zamanla bırakıyorum.

Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce.

Yanaklarım dururken canımı sıkman çok saçma.

Kadın ilk öpücükte neler kazanacağını bilemez, ama son öpücükte neler kaybettiğini bilir.

Birini sevmek için nedenin yoksa onu gerçekten seviyorsundur.

Sevdim be! Hiç sevmediğim kadar sevdim ve hiç pişman olmadığım kadar pişman oldum.

Unutma ki, yalnız olmak; yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir.

Utanırım, söyleyemem yaşadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor k; bu mu sevda dedikleri.

Seni benim kadar sevenler, sana benim kadar hasret kalsın.

Gel, bir bestem de sen ol sevda şiirim, aşk erim ben seni güftesiz de söylerim çünkü ben güftelenmemiş aşkların talibiyim gel, bir martı da sen ol omzumda.

Saçının bir teline dünyalar feda olsun, kalbin hep benimle dolu olsun.

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı?

Gayem zat-ı alinizi taciz etmek değil, efkar-ı umumiyede muhabbet kurmaktır Cevabı müspetiniz kalb-i hazalimi tamir-i temin edeceğinden, desti muhabbetinize talibim.

Aşk acısı taşımayan yürek; ya deliye aittir, ya ölüye.

Aşk; bilmektir ey sevgili! Bir tek yâri bilmek, onu candan daha aziz bilmektir. Ondan gayrı bildiklerinin hiçbir şey olduğunu, dünyanın onunla mana bulduğunu bilmektir.

Fani aşk yoktur, aşkların hepsi baki olanadır. Tek fark şudur ki; kimi sanatı görür, kimi sanatçıyı.

Son kibrit çöpüm gibi sakladım seni rüzgârsızdı hava tiryakiydim üstelik yakmadım seni ben yağmur yüklü bir bulutum kime çarpsam ağlarım.

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

İdam sehpasında ki mahkûm ne kadar yaşamayı sozlersitesi.com seviyorsa, Bende seni o kadar çok seviyorum.

Ve benim, birdenbire yüzünü değil, gözünü değil, senin sesini göresim geldi.

Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.

Dünyanın ne kadar küçük olduğunu, “Seni dünyalar kadar seviyorum” deyip de gidenlerden öğrendim.

Aşkın mantığı olmaz. Sakın ha! Dostum içme aşk zehrini su diye aşk pınarından, ya Ferhat gibi atlarsın kayalardan ya da Mecnun olur dolaşırsın çöllerde kahrından.

Seni sonbahar rüzgârlarına bırakıyorum yaktığım canımı yeniden hayata hazırlıyorum sensiz yaşamak hayata yeniden başlamak istiyorum.

Ne ölmek nefessiz kalmaktır, nede yaşamak nefes almaktır. Yaşamak; sevmeyi, sevilmeyi hak eden birinin kalbinde olmaktır.

Aslında benim gözlerim kahverengi güneşe bakınca ela sana bakınca çok fena oluyor.

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular. Böyle bir sevmek görülmemiştir. Hayır, sanmayın ki beni unuttular. Hala ara sıra mektupları gelir. Gerçek değildiler birer umuttular. Eski bir şarkı belki bir şiir.

Aslında suçum yok hâkim bey bende yakmak istemezdim bu şehri ama ne yapayım üşümesin sevdiğimin elleri.

Hasretim senelere dönse de ne aşkına bedduam ne de sana kinim var, bin bir dert çektirsen de seni mahşere kadar sevmeye yeminim var.

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir